Güncelleme Tarihi: 06 Aralık 2022

Gösterim: 193

Dr. Öğr. Üyesi Mehmed Zahid TIĞLIOĞLU'nun "Selefî-Vahhabî Söylemin Çıkmazları" başlıklı kitabı yayımlanmıştır.

İslâm tarihinde muayyen dönemi/konumu ifade eden “selef” kavramı ile muâsır bir mezhep kültü olan ve kendini selefe nispet ederek meşrûiyyet sağlamak isteyen Selefîyye ile çoğu kere karıştırılmaktadır.
Yakın çağda zuhûr etmiş bir akım olan Selefî-Vahhabîliğin tezleri ve karakteristik ilkeleri ile Hariciyye, Haşviyye, Müşebbihe ve Mücessime gibi geçmiş dönem fırkalarının söylemleri örtüşmekte ve büyük oranda benzeşmekte oluşuna bakılarak, Selefî-Vahhabîliğin bu eski fırkaların takipçisi niteliğinde olduğu söylenebilir.
Selefî-Vahhâbî kesimin İslâm toplumunu ayrıştırma, tekfîr etme ve dinden çıktığını saydığından mü’minleri katletme gibi olumsuz davranışlarının günden güne çoğalması, Vahhâbîliğin farklı açılardan sorgulanmasını ve inceleyici nazarların artmasını celbetmiştir. Selefî Vahhâbîliğin bu itici tavrı, İslâm’a yönelmeye aday insanların inanç dünyamızdan uzaklaşmalarına ve nefret etmelerine zemin oluşturmaktadır.
Bunların başında ümmetin çok büyük ekseriyyetini temsîl eden Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat akîdesindeki müslümanları sırf kendileri gibi düşünmedikleri için hatalı tevhîd anlayışında olmakla suçlayarak tekfîr etmeleri gelmektedir.
Selefî-Vahhâbîlerin Allah Teâla hakkında tecsîm ve teşbîhe düşmeleri, Kur’ân, Sünnet ve selef alimlerinin itikâd ve yorumlarına aykırı bir başkaca önemli itikâdî sapmadır.
Selefte tecsîm ve teşbîh inancı bulunmamasına rağmen tecsîm ve teşbîh akîdesini selefe nispet etmek, tekfirin yanında Selefî-Vahhabîlerin en büyük açmazlarındandır.
Selefî-Vahhâbîlerce küfür ve şirk sebebi sayılan tevessül, istiğâse ve teberrük, meşrûiyyeti Kur’ân ve Sünnetle sâbit, ashâb başta olmak üzere on dört asırdan beri ümmet tarafından ittifak halinde tatbik edilen uygulamalardır.
Kur’ân ve Sünnette delâleti sarîh olmasına rağmen nassları eksik anlamalarından kaynaklanan ve nasslara kendi vehimleriyle yükledikleri yorumlar da Selefî-Vahhabî zihniyetin belirgin yanılgılarındandır.
Fakültemiz Dr. Öğr. Üyesi Mehmed Zahid hocamız, Selefî-Vahhabî kesimin en belirgin çıkmazları ele alarak analiz etmiş ve Selefî ve Vahhâbî saplantılar, ümmetin çoğunluğunun benimsediği Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat itikâdıyla mukâyeseli olarak değerlendirmiştir.


Fotoğraflar